YORUMLAR: Güney Amerika ülkelerinden birisinde gerçekleşen ve muhtemelen yazarın memleketi olan Kolombiya'da 1900lü yılların başındaki savaştan dönen bir albayın yoksulluk içindeki mücadelesini işleyen bir eserdir. Eserde ana karakter albayın her ne kadar onurlu bir şekilde insanlara güvenerek yaşamını devam ettirmeye çalıştığı gösterilse de devletin sisteminin birçok ülkede olduğu gibi bürokrasi sebebiyle çökmüş olduğu da görülmektedir. Emekli maaşı bağlatmak için tam 15 senedir talebinin sonucunu bekleyen albay, evinde ek bir gelir kaynağı olmasını istemekte ve savaşta kaybetmiş olduğu oğlundan yadigar kalan horozu satmak istememektedir. Karısı, bu konuda eve maddi bir kazanç getirmesi için albaya yoğun bir baskı yapmakta ancak albay karısının istediği kadar insanlara para konusunda hırçın davranamamaktadır. Hikayenin sonunda karısının en sonunda parasızlık sebebiyle horozu yarı fiyatına satmasını istemesine karşın satmayan albayın 15 yıldır beklediği emekli maaşının geldiğine dair de bir netice görülmemektedir.
Bununla birlikte, eserde albay ve karısının arasındaki ilişki ile birtakım karakter tahlilleri de yapmak gerekmektedir. Albay, genel olarak yumuşak mizaçlı, saygılı ve ağırbaşlı bir insan olarak gözüküp kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyecek kadar da ketum birisi olarak göze çarpmaktadır. Birçok evlilikte olduğu gibi bunda da eşlerin birbirinin maddi olarak zor zamanlarında anlayış ve destekle karşılaması gerektiğinin önemine de dolaylı olarak değinilebilmektedir. Albayın eşi, onun aksine oldukça tez canlı, agresif ve heyecanlı bir kişiliğe sahip birisi olarak maddi konularda albaya kitabın sonunda "elinin körünü" dedirtmeyi başarmıştır.
Kitap okunduğunda, tıpkı ülkemizin eski günlerinde olduğu gibi bürokrasinin bir ülkeye yeri geldiğinde en zararlı unsur olduğu görülmektedir. Bir ülke için, aksak bir bürokrasi, dış tehlikeler kadar önem arz etmektedir. Ülkemizde ve diğer pek çok ülkede görüldüğü gibi bürokrasi denilen sorunun aslında yine insan temelli olduğuna dikkat çekmek gerekmektedir. Devlet anlayışının değişmesi ile insan temelli olan bu durumun değişeceği de kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak her işi olmadığında bürokrasiyi suçlayıp aynı şekilde bir devlet görevine gelindiğinde sistemin yavaş işlediğini kabullenen bir toplum yapısı ile bürokrasi sorunsalının aşılmasının mümkün olmadığı da aşikardır.
DEĞERLENDİRME:
Konu: Ülkesi için savaştan dönen bir albayın 15 yıldır başvurmuş olduğu emekli maaşını beklemesi ve bu süreçte düşmüş olduğu yoksulluğu anlatan eserde bir taraftan da ailenin neredeyse tek geçim umudu olarak görülen bir dövüş horozu işlenmiştir. Ailenin durumu o kadar kötü hale gelmiştir ki bir ara horozu satmayı düşünseler de en sonunda albay horozu satmaktan yine vazgeçmeyi tercih etmiştir. Konu bakımından eser, yazıldığı dönemin toplumsal sorunlarını işleyen bir ülke hikayesi olarak göze çarpmaktadır.
Üslup: Eserin yazarı olan Gabriel Garcia Marquez, diğer kitaplarında da görüleceği üzere, sade, anlaşılır ve kelime oyunlarına başvurmadan hikayenin özünü ve olay örgüsünü düzenli bir şekilde kesintisiz olarak okuyucuya iletmeyi tercih etmiştir. Bu açıdan eserin konusu ve diğer unsurları göze alındığında üslubun da diğer parçalarla uyumlu işlediği görülmektedir.
Özgünlük: Konu kısmında belirtildiği üzere, eserin konusunun dönemin toplumsal yaşantısına dair olduğu göz önüne alınacak olursa özgün bir eser ile karşılaşılmadığı belirtilmelidir. Ancak bu tarz bir hikayede özgünlük aramak da hikayenin ve eserin gayesine aykırı olacaktır.
Karakter: Kitaptaki ana karakter albayın dünyasından ve bazen de eşinin gözünden anlatılan olaylara doktor ve Sabbas isimli iki yardımcı karakter yerinde ve olay örgüsünden kopmadan bağlanması hasebiyle zengin bir içerik katmayı başarmıştır. Bazı tali karakterler de incelendiğinde 74 sayfalık bir eserde dönemin toplumsal portresinin çıkarılmasına yetecek kadar tahlil gerçekleştirilmesi mümkündür.
Akıcılık: Kitabın üslubu her ne kadar yalın ve anlaşılır olsa da, akıcılık yönünden sürükleyici bir eser olmayan hikayenin asıl amacı verilmek istenen toplumsal mesajdır. Bu mesajı vermek için yazarın, sürükleyici bir dil kullanmayıp daha çok durağan ve yalın anlatımlar tercih ettiği görülmektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilecek bir değerlendirmede:
Konu: 7.5
Üslup: 8
Özgünlük: 6.5
Karakter: 8.5
Akıcılık: 6
olan eserin ortalamasını ifade eden genel değerlendirme puanı ise; 7.3 olarak okunmasını tavsiye ettiğim kitaplar arasına girmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
ALBAYA MEKTUP YOK
Yazar: Gabriel Garcia Marquez
Yayınevi: Can Yayınları
Baskı: 26. Baskı – Ocak 2020
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Commentaires