YORUMLARIM:
Halil Cibran tarafından kaleme alınan eserde, hayatın ve insanların genel bir değerlendirmesi ile yaşama ilişkin birtakım gözlemler konu edilmiştir.
Lübnan asıllı filozofun kaleme aldığı eser, yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi olay bazlı değil durum bazlı anlatımlar içerisinde felsefi mesajları ihtiva etmektedir. Felsefi mesajların ise, özellikle hayatın içinden bazı gözlemlerin soyut mesajlarla bezenmesi şeklinde meydana geldiğinin belirtilmesi gerekmektedir. Yoksa diğer felsefe kitapları gibi, mücerret (soyut) bir anlatımın bulunmadığının ifade edilmesi gerekmektedir. Yazarı, diğer felsefe yazarlarından ayıran en önemli unsurlardan birisinin de bu husus olduğunun belirtilmesinde fayda vardır. Çünkü önemli olan, hayatımızın içindeki ayrıntılara farklı bir gözle bakarak yaşamımıza yön verme anlayışımızın gelişerek değişmesidir.
Mustafa isimli ana karakter, aynı zamanda yakın çevresi tarafından ermiş olarak görülmekte ve mahlas olarak da bu adı ile tanınmaktadır. Gemi yolculuğundan geldikten sonra döndüğünde ahalisine anlatmış olduğu bazı düşünce ve gözlemlerini yazar edebi bir şekilde okuyucusuna aksettirmiştir. Bunu ise, aynı zamanda usta bir anlatım ile felsefi mesajlara dönüştürmüştür.
Yazarın diğer eserlerinden farklı olarak sembolik de olsa bir karakter şeması mevcut olup asıl meselenin verilen mesajlar ve gözlemler olduğu aşikardır.
Bununla birlikte, diğer eserlerinde ifade etmiş olduğu görüşler ile farklı kitaplarında da çelişmeden okuyucusuna olabilecek en tutarlı filozof portrelerinden birisini yansıtmayı başaran bir yazar ile karşı karşıya olunduğunun bilinmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak eser, her yaştan insanın bir solukta okuyabileceği ve okuması gereken kitaplardan birisi olarak telakki edilebilir.
ALINTILARIM(*):
Bu deniz ve denizcilerin kuralıdır: Eğer özgürlük istiyorsanız, sise dönmek zorundasınız. Şekli olmayan, sonsuza kadar biçimini arar, milyonlarca yıldız tozunun güneşlere ve aylara dönüşmesi gibi; bunca zamandır katı bir biçimde arayışta olan ve bu adaya dönen bizler de, bir kez daha sise dönüşmeli ve başlangıcı öğrenmeliyiz.
Ayrılığın sonsuzluğunu esir eden zamanlar vardır. Ama ayrılmak, hafızanın bitip tükenmesinden ibarettir.
Hayatın kendisi, yaşayan her şeyden daha yaşlıdır. Güzel daha doğmadan önce güzellik çoktan doğmuştu ve gerçek, dile getirilmeden önce de gerçekti.
Eşkıyayı kahraman gibi gören ve zengin bir fatihi bonkör sanan bir halka ne acı!
Defin merasimleri haricinde sesini çıkarmayan ve sadece boynu kılıç ile kütük arasında olduğu zaman ağzına geleni söyleyen bir halka ne acı!
Halkı yönetenleri kurnazlardan, alimleri düzenbazlardan, sanatı kopyadan oluşan bir halka ne acı!
Bunun yanı sıra, hiçbiriniz aptal değilsiniz velhasıl ne ermişiz ne de aptal. Bizler hayat ağacındaki yeşil yapraklarız. Yaşamın kendisiyse ermişlikten ve şüphe yok ki aptallıktan çok daha ötedir.
Öğrendiklerin ve anladıkların arasında, insanlarla ve kendinle bir bütün olmadan önce bulman gereken gizli bir yol vardır.
İki elini hem veren hem de alan olarak düşündüğünde arasındaki boşluğu kapatabilirsin. Çünkü verecek ve alacak hiçbir şeyin olmadığını bildiğin zaman boşluğun üstesinden gelirsin.
Şayet çirkinlik diye bir şey varsa şüphesiz ki bu, gözlerimizi örten perdeden ve kulaklarımızı tıkayan nefretten başka bir şey değildir. Hatıralarını gözünün önüne getiren bir insanın duyduğu korkudan başka hiçbir şeye çirkin deme, arkadaşım.
DEĞERLENDİRMELERİM:
Konu: Eserde, hayatın ve insanların genel bir değerlendirmesi ile yaşama ilişkin birtakım gözlemler konu edilmiştir.
Üslup: Yazar, diğer kitaplarında olduğu gibi yine basit ve anlaşılabilir bir üslup tercih etmiştir. Bununla birlikte, basit bir olay örgüsü ile verilen mesajlar okuyucular tarafından daha somut örneklendirmeler ile anlaşılabilir hale getirilmiştir. Yazarın durum bazlı bir eser kaleme almasına rağmen bu yöntemi başarıyla tatbik edebildiğinin ifade edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple, diğer eserlerine göre daha müspet bir biçemin tercih edildiğinin ifade edilmesi gerekmektedir.
Özgünlük: Konusu yönünden olmasa da, ihtiva ettiği mesajların ifade edilişi bakımından nispeten özgün sayılabilecek eserler arasında gösterilebilir. Ancak asıl gayenin özgün bir eser meydana getirmek olmadığının bilinmesi gerekmektedir.
Karakter: Eserde, Mustafa isimli ana karakter dışında diğer yan karakterler sürekli verilmek istenen mesajın iletilmesinde bir aracı rolünü üstlenmişlerdir. Ancak eserin mahiyeti göz önüne alındığında olması gereken azami karakter şemasının bu şekilde teşkil etmesinin isabetli olduğu anlaşılmaktadır.
Akıcılık: Üslup bölümünde ifade edilen hususlar dikkate alındığında, eserin kesinlikle tek solukta rahatlıkla okunabilecek akıcı bir kitap olduğunun belirtilmesi gerekmektedir. Ancak türü gereği sürükleyici bir eser olmadığının ifade edilmesi gerekmektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8
Üslup: 8,5
Özgünlük: 6
Karakter: 8
Akıcılık: 7,5
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 7.6 puandır. İşlemiş olduğu konusu ve içerdiği mesajlar göz önüne alındığında 8 barajını geçemese de kesinlikle okunması gereken felsefi kitaplardan birisi olduğu ifade edilmelidir.
(*) : Alıntılar başlığındaki bütün kısımlar:
ERMİŞ’İN BAHÇESİ
Yazar: Halil Cibran
Yayınevi: Venedik Yayınları
Baskı: 1. Baskı - Şubat 2021
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comentarios