04.09.2021
Evlilikle dünyası da değişiyor insanın. Evlilik öncesine kadar yaşadığın bütün evreler sanki seni o sürece hazırlıyormuş gibi hissediyorsun. Böylece hayatının en önemli bölümlerinden birisi de başlamış oluyor. Evliliğin tam 2. Haftasındaki bir eş olarak bu yazıyı kaleme alıyorum. Bu konuda çok yazılmış bir eser olmadığı da göz önüne alınırsa aslında evliliğin başlarından bahsetmenin ve bu zamanların daha detaylı olarak değerlendirilmesinin önemli olacağını düşünüyorum.
Üniversite 1. Sınıfın yaz döneminde başlayan ve 7 yılını tamamlamış ilişkimizi evlilik ile bir sonraki seviyeye aldığımız, bir insanın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından birisindeyiz. Yeni bir düzen, yeni bir hayat; ilk başlarda iki eş için de düşündürücü olabiliyor. Ancak uzunca bir ilişki süresine sahip bir çift olarak bu durumlarda birbirimizi daha iyi tanımanın da vermiş olduğu bir güvenle alışma döneminin daha kısa süreceği inancı ikimizde de gelişiyor. Yine de belirtmek gerekir ki, ne kadar uzun bir sevglilik dönemi olursa olsun evlilik, bunlardan çok farklı olacağı için muhakkak bir alışma dönemi getiriyor. Bu çiftlerin uyumu ve birbirini tanımasına göre çok kısa da olabiliyor, normalden daha uzun da sürebiliyor.
Evlilik üzerine daha yazılması gereken çok şey olsa da, asıl bahsedilmesi gerekenlerden birisinin de; en başta bu serüvenin nasıl başladığını anlatmak olduğunu düşünüyorum. Üniversitenin ilk günlerinde aynı sırada denk gelip birlikte bir İngilizce dersinde tanışsak da, ilk gördüğüm andan itibaren gülüşünden en çok etkilendiğim insan oluvermişti bir anda. Bu durum tamamen soyut ve kelimelerle açıklanması abes olacağı için bu hissi yaşayanların ne demek istediğimi daha iyi anlayacağını söyleyerek yetinmek bu aşamada daha doğru geliyor. İnsan, bazen evleneceği kişiyi gülüşünden bile hissedebiliyor.
Düğün gününe ilişkin konuşmak gerekirse, insanın hayatındaki en yorucu ancak bir o kadar da unutulmaz günlerden birisi olduğunu söylemem gerekiyor. Eşimle evlilik öncesi birbirimizden farklı endişelerimiz vardı. O evlilikten sonra ne olacağı konusunda daha düşünceliyken, ben ise düğün günü hakkında endişeliydim. Birçok aksiliğin çıkmasının muhtemel olduğu bir akşam olarak, hayatımın en önemli günlerinden birisinin aksi gitmesini istemiyordum. Düğün sonrasını ise, yeni hayatıma bir başlangıç olarak gördüğüm için kaygılı olmaktan ziyade meraklı bir şekilde beklediğimi de söyleyebilirim.
Düğün gününden bahsetmeye dönecek olursak; o günün en önemli kısmı ilk dansa çıkılan bölümdü benim için. Orada güzel bir danstan sonra zaten diğer çiftlerle birlikte düğünün gerçek manada başladığını hissedip düğünün akışı ile kendimi bir anda düğünün sonunda buldum. Hayatımda en çok yorulduğum birkaç saatten birisi olsa da, hayatımda asla unutamayacağım anıların biriktiği bir gece olması o geceyi daha kıymetli hale getirdi.
Genelde düğünden hemen sonra başlayan ve adının manasını sonuna kadar korumuş olan balayı sürecinden de muhakkak bahsetmek gerektiğine inanıyorum. Evlilik ilk başta balayı ile başlıyorsa muhakkak sonrasında balayının gerçek hayata adapte edici bir unsuru olması gerektiğini düşünüyorum. Tatilde her şey dahil bir otelde evliliğe başladıktan sonra, eve gelip gerçek hayatla yüzleşildiğinde çiftler için daha zorlayıcı olabileceğini düşünenlerdenim. Balayımızı planlarken bu minvalde düşünmüş olmasak da yapmış olduğumuz plan tam olarak bu amaca hizmet eden bir akışla ilerlediği için en son eve döndüğümüzde bir bocalama olmadığını da söylemem gerekiyor.
Son olarak, evlilik en başlarda da anlaşılacağı üzere, insan hayatının en önemli 3 dönüm noktasından birisi olarak bahsedilebilir. Bunlardan ilki doğal olarak doğum olmakla birlikte diğerinin de ölüm olduğunu söylemek garip olmayacaktır. Ancak hayatının daha birçok aşamasını tecrübe etmemiş birisi olarak farklı dönüm noktalarının da beni haksız çıkarabilmesi ihtimaline karşın kesin konuşmaktan da kendimi alıkoymam gerekiyor. Tartışmasız bir şey var ki, o da; evliliğin kesinlikle insan hayatının geçtiği kitapta yepyeni bir bölüm olduğudur. Bu bölüme başlamak hayattaki diğer şeyler gibi yapılmak zorunda olduğu için değil, hakkıyla yapıldığında sonraki bölümlerin de gidişatını çok önemli oranda etkileyeceği gibi hayat kitabımızdan da olabildiğince keyif almamızı sağlayacaktır. Herkesin o bölümüne ekleyebileceği gülüşü bulması dileğiyle…
コメント