YORUMLARIM:
Nabizade Nazım tarafından kaleme alınan eserde, Karabibik isimli köylünün tarlasında çalışabilmek için iki tane öküz alma hayalini gerçekleştirme yolunda yaşadığı iç çatışmalar ve hayat mücadelesi konu edilmektedir.
Osmanlının son dönemlerinde kaleme alınmış olan eser, Nabizade Nazım’ın realizmin de üzerine çıkarak natüralist bir üslubun kullanılması yoluyla hayattan sahneleri okuyucuya birebir yaşatma amacı gütmektedir. Eserdeki anlatım da bu sebeple okuyucuyu sürekli bir filmin içindeymiş gibi hissettirmektedir.
Kaldı ki, eser yazılmadan Nazım’ın, kitabın konusunun geçtiği köye gidip orada gerçek hayattan olan Karabibik karakterini baz aldığı da sunuş bölümünde bahsedilmiştir.
Karabibik, kendisine miras kalan tarlasında çalıştırmak için iki tane öküz alma gayesindedir. Ancak tüccarlara karşı alacağı birikmiş olduğundan tekrar borç alma konusunda ne kadar ısrarcı davransa da hedefine ulaşamamıştır.
Yaşı neredeyse otuz olacak tembel kızıyla birlikte evde birlikte yaşamakta ve aile yaşantısından da oldukça şikayetçi davranmaktadır. Bunda en büyük etmen olarak ise, hiçbir işe yanaşmayan kızını göstermektedir.
Eser, görüleceği üzere olay bazlı sürükleyici bir içerik tasarlama amacıyla yazılmamış olup yazarın Natüralizmi olabildiğince kitabın her sayfasında okuyucusuna hissettirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Bu yönüyle edebiyat severler için Türk edebiyatında incelenmesi gereken mihenk taşlarından birisi olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, yazarın gözlem yeteneği ve anlatım teknikleri ile, okuyucuyu adeta Karabibik’in zihnine sokarak 1890’lara götürmeyi başardığının belirtilmesi gerekmektedir. 1890’larda Osmanlı’nın son döneminde bir Anadolu çiftçisinin ticaret hayatının gayrimüslimlerin kontrolünde olduğu zor yaşamını, kısa ve sade anlatımıyla yaklaşık 35 sayfada anlatabilmesi önemli bir unsur olarak gösterilmelidir.
Bunun yanında eserde, yazarın gözlem yeteneği sayesinde kimi zaman gezi yazısı izleri, kimi zaman bir karakter analizi, kimi zaman da toplumsal portreler ile analizlere sık sık yer verildiği görülmüştür. Bu üç çeşit anlatımın ise, eserin yapısını bozmadan bir ahenk içinde hazırlandığı da aşikardır.
Sonuç olarak eser, Türk edebiyatının Osmanlının son dönemlerindeki batılılaşma sürecini takip etmek isteyen okuyucular için kılavuz mahiyetinde olup incelenmeye değer kitaplardan bir tanesi olarak telakki edilebilir.
ALINTILARIM(*):
İsmi bize tuhaf gelen bir yazar: Nabizade Nazım, yani Nabi’nin oğlu Nazım…
Nabizade’ye göre artık ancak doğalcı yoldan yazılan romanlara roman denebilir. Genç Nabizade’nin bu konudaki direnci Ahmet Mithat’ı o kadar sinirlendirecektir ki doğalcılığın baş dayanaklarından olan gözlemcilik özelliğini başlığına taşıyan Müşahedat romanını yazacaktır.
Nabizade Nazım, Ahmet Mithat’a karşı kavgasını, 31 yaşında kemik vereminden kaynaklanan çok genç ölümünün ardından yayınlanacak tek tam teşekküllü romanı Zehra’da taçlandırmaya gere gerçek anlamda bir natüralist roman ortaya koymaya çalışacaktır. Ancak uzunca bir öykü boyutlarındaki Karabibik de bu çabanın bir ilk örneği olarak ortaya çıkmakta, Nabizade burada natüralist romanın Ahmet Mithat’ın zannının tersine müstehcenlikle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını kanıtlamaya çalışmaktadır.
Kendisi de Karabibik’ten anladığımız kadarıyla altı aylık Kaş görevinde tam olarak bunu yapmış, Mira Sıradağları ile Akdeniz arasında yer alan Temre Ovası köylerinden Beymelek’te yaşayan çiftçi Karabibik’i, orada görüp gözlemde bulunduğu, dillerinden yaşayışlarına her şeylerini çalıştığı yerlileri temel alarak yaratmıştır. (Sunuş Bölümünden Alıntılar)
Temre köyü Hıristiyan köyü olup genellikle ahalisi de ticaretle meşgul olur. Haneler hep kerpiçten veya toprak harcıyla moloz taşından olup hepsinin de iç ve dış tertibatı hemen birbirinin aynıdır.
Pencereler hep çerçevesiz ve camsız olacak. Çünkü bu mevkinin havası yazın son derecede sıcak ve kışın gayet ılımandır. Çatıları adi oluklu kiremitlerle örtülüdür. Fakat yeni yeni bazı zenginler Marsilya kiremidi kullanmaya başlamışlardır. Her evin de ayrıca bir küçük bahçesinin olması adettendir. Bu bahçelere herkes soğan, sarımsak gibi bazı sebzeler eker. Diğer sebzeler hep kilise bahçesinde yetiştirilir.
Kaş’a çağrılmak köylüler için mezara çağrılmaktan beter gelir. Çünkü Kaş’a çağrılmak demek merkez kaza olan Kaş’ta mahkemeye davet olunmak demekti. Tüccar alacaklarını affetmekte biraz müsamahalı davranırsa mahkeme vazifesini günü gününe görür… Hem de oraya kadar sürüklenmek, hanlarda birçok masraf etmek, günlerce işten güçten kalmak köylülerin gözünü yıldırır. (Karabibik Eserinden Alıntılar)
DEĞERLENDİRMELERİM:
Konu: Eserde, Karabibik isimli köylünün tarlasında çalışabilmek için iki tane öküz alma hayalini gerçekleştirme yolunda yaşadığı iç çatışmalar ve hayat mücadelesi konu edilmektedir.
Üslup: Yazarın realizm akımını daha da ileri seviyeye götürerek okuyucusunu adeta romanın içindeymiş gibi aklına görsel sahnelerin getirilmesi amacıyla natüralizm anlayışıyla kaleme alınmıştır. Bu yönüyle durum bazlı bir anlatım olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir. Ancak yazarın, okuyucuyu hem diyaloglardaki Anadolu çiftçisinin konuşmalarını birebir iletmesi, hem de yazarın gerçek anlamda görev yapmış olduğu bir bölgenin adeta portresini çizebilmiş olması yönünden etkileyici bir anlatıma sahip olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
Özgünlük: Eser, niteliği ve konusu itibariyle özgünlük unsurunu ön plana koymamaktadır. Bununla birlikte, üslup yönünden Türk edebiyatında ilk köy romanı olması hasebiyle önemli mihenk taşlarından birisi olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
Karakter: Eserdeki karakter şeması, ana karakter Karabibik üzerine kurulmuştur. Yaşanılan olaylar sürekli Karabibik’in gözünden okuyucuya yansıtılmıştır. Bunun dışında yan karaktere çok yer verilmeyen eserde, genel olarak yardımcı karakterlere yer verildiğinin ifade edilmesi gerekmektedir. Bu durum eserin kısalığı da göz önüne alındığında anlatıma müspet bir tesir göstermiştir.
Akıcılık: Üslup bölümünde ifade edilen hususlar dikkate alındığında eserin, sürükleyici bir anlatıma sahip olmadığı aşikardır. Durum bazlı hikaye olarak sürükleyicilik unsurunu hedeflemediğinin de gözetilmesi gerekmektedir. Ancak üslubu ne kadar başarılı bir çevre ve karakter portresi çizmeyi başarsa da okuyucusu için akıcı bir anlatıma sahip olmadığı aşikardır.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 7
Üslup: 8,5
Özgünlük: 7,5
Karakter: 8
Akıcılık: 5,5
puanlarını alan eserin genel ortalaması 7,3 puandır. 7 barajını geçse de, ait olduğu akım sebebiyle günümüzdeki olay bazlı kitapları seven genel okuyucu kitlesine pek hitap etmeyeceğinin belirtilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, özellikle Türk edebiyatındaki akımlara meraklı olan okuyucular için kesinlikle incelenmesi gereken kitaplardan birisidir.
(*) : Alıntılarım başlığındaki bütün kısımlar:
KARABİBİK
Yazar: Nabizade Nazım
Yayınevi: Koridor Yayınları
Baskı: 2. Baskı – Eylül 2022
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments