YORUMLAR:
Yazar Sait Faik Abasıyanık’ın 14 öyküsünden oluşan eseri, daha çok durum hikayelerinden oluşan detaylı tasvirler barındırmaktadır. Bir karakter genelinde konu edilen öykülerde, özellikle karakterlerin günlük yaşamlarının detaylı bir şekilde anlatıldığı görülmektedir. Bununla birlikte karakter özelliklerine ilişkin birtakım betimlemelerin oldukça detaylı bir şekilde yapıldığı görülmektedir.
Hikayelerin ekseriyeti durum öyküleri barındırdığı için etkileyici ve şaşkınlık içerisinde kalacaklarını bekleyen okuyucular özelinde eserin durağan kalacağını belirtmek gerekmektedir. Bununla birlikte betimleme sanatının edebiyatımızdaki en önemli ustalarından olan yazarın okuyucunun gözünde öykülerindeki mekan ve karakterlerin canlandırılması çok kolay hale gelmektedir.
Notlar kısmında görüleceği üzere yazar, okuyucusuna didaktik unsurları doğrudan düşünce aktarımı ile değil, karakterlerin yaşadığı olaylar üzerinden yansıtmayı tercih etmektedir. Fakat bu anlatım yöntemi kimi zaman okuyucu üzerinde beklenen derecede düşündürücü tesiri gerçekleştirmekten uzak kalmaktadır. Özellikle durum öykülerinde söz konusu eserdeki gibi betimlemenin fazlasıyla mevcut olduğu durumlarda verilmek istenen toplumsal mesajlar ve gözlemler geri planda kalabilmektedir.
Sonuç olarak eser, Türk Edebiyatına meraklı ve betimleme seven okuyucular için muhakkak incelenmesi gereken eserlerden birisi olarak değerlendirilebilir.
NOTLAR(*):
O buhar içinde hatırlıyorum ki, o civarda insanlar korkunç şeylerdi. Garip gözleri vardı. Sabah sabah damlıyorlar; nasıl kazık atacağız birisine diye, fırıl fırıl, yalnız hamallarla çuvalların gezindiği sokaklarda dolaşıyorlardı. Bütün mesele bir yere mal yığmaktı. Bütün mesele ötekini kafese koymaktı. Zamanlar normaldi ama bu normal zamanda da onlar, anormal zamanlar için pişiyorlar, sanki bugünü bekliyorlardı. Yukarıdaki hikayemin kahramanlarıyla dolu bin bir çarşıda, bin bir vurguncuyu yakalamak imkansızdır. Yakalanan, bir komşunun garazına yahut elbirliğine yahut da bir oyuna kurban gitmiştir. (Ben Ne Yapayım? hikayesinden alıntı)
Atlar doğuyor, sütçü beygiri oluyor. Eşek, adam taşıyor, kum, har., küfe taşıyor da sahibini adam ediyor. Sinek doğuyor, bakkala yanaşıyor. Hamamböcekleri hamamları, arılar şehir bahçelerini, serçeler at pisliklerini, kumrular merhametli evleri, merhametli insanları buluyor. (İp Meselesi hikayesinden alıntı)
“Hay zavallı balık,” diyor, “ağzın var, dilin yok. Gözün var, saçın yok. Pulun var, paran yok. Canın, kanın var, anın şanın yok. Tutulursun metelik etmezsin. Tutulmazsın küfür yersin. Sen Allah’ın dilsiz mahluku, sen olmasan bütün kış ben ne yerim!” (Bizim Köy Bir Balıkçı Köyüdür hikayesinden alıntı)
Cömerttir, cömert! Sonra vakti gelince, bize yeter dereceye kadar bir bayram gösterdikten sonra, yine alır kucağına, çürütür, doğurur. Çürütür, doğurur. Erkekler değil ama kadınlar muhakkak topraktan çıktı. Toprak ana! Toprak ana! Her mahlukun dişisinde bir topraklık var. Biz erkek kısmı güneşin, havanın, suyun çocuklarıyız belki, ama kadınlar muhakkak topraktan. (Papaz Efendi hikayesinden alıntı)
DEĞERLENDİRME:
Konu: Yazarın 14 adet durum öyküsü ile toplumsal bir portre çalışmasının tanzim edildiği görülmektedir.
Üslup: Eser, biçemi ile ekseri okuyucu kitlesi için durağan gelebilecek bir tasvir detayına sahiptir. Bununla birlikte eserde yazıldığı döneme göre fazla olmasa da eski kelimeler de kullanılmıştır. Ancak yayınevi tarafından aynı sayfa içerisinde bu kelimelerin güncel manalarının belirtilmesi bu bakımdan okuyucu için takibi zorlaştırıcı bir tesir göstermemektedir.
Özgünlük: Eser, konu edindiği toplumsal portre teması bakımından okuyucusu için bu kategoride fazla bir şey vaat etmemektedir.
Karakter: Hikayelerdeki karakterler genellikle, dış görünüşleri ve günlük yaşamları üzerinden işlenmiştir. Psikolojik tahlillere çok yer verilmeyen eserlerde karakterlerin iç dünyalarının anlaşılması okuyucu açısından pek mümkün değildir. Bu durum gerçek hayata daha yakın bir yöntem olsa da, kitap okuyucularının birçoğunun beklediğini karşılamayabilmektedir.
Akıcılık: Üslup bölümünde bahsedilen unsurlar göz önüne alındığında eserin sürükleyici olduğunu belirtmek pek mümkün değildir. Bu yönüyle daha sınırlı bir öykü kitlesine hitap ettiğini belirtmek gerekmektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 7
Üslup: 6
Özgünlük: 3
Karakter: 5
Akıcılık: 4
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 5 puandır. Eser, niteliği itibariyle durum öykülerine meraklı okuyucu kitlesine hitap etmektedir. Sürükleyici bir olay öyküsü okuyucuları için cazibesinin bulunmadığını belirtmek gerekmektedir. Aynı zamanda kullanılan betimlemelerin özellikle basit cümle kalıpları ile ifade edilmesi de okuyucu için bir durağanlık ve sıradanlık etkisi yaratabilmektedir. Bu yönüyle eserin edebiyatta betimleme sanatı üzerinde çalışmak isteyenler için incelenmesi gereken eserlerden birisi olduğu söylenilebilir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
LÜZUMSUZ ADAM
Yazar: Sait Faik Abasıyanık
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baskı: Modern Türk Edebiyatı Klasikleri 1. Baskı – Nisan 2021
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Commentaires