YORUMLAR:
Richard Bach tarafından kaleme alınan eser, günümüz düzenine karşı birçok eleştiriyi bir öyküleştirme ile gerçekleştirmeyi başarıyor.
Yazarın martı Jonathan tarafından çalışılarak ve tutkuyla gerçekleştirdiği uçma becerilerinin ardından bir süre sonra çok sayıda martının onu sıra dışı olarak görmesiyle başlıyor. Bir süre sonra bu durum, ona Tanrı ya da şeytan yaftasının yapıştırılmaya çalışılmasına sebep oluyor. Sonunda sürüden uzaklaşmak zorunda kalan Jonathan’ın gittikten sonra kalan arkadaşı ise, ölümüne kadar martılara Jonathan’ın bir Tanrı ya da şeytan olmadığını yalnızca tutkuyla ve severek uçmayı öğrendiğini ifade ediyor. Ancak diğer martılar buna inanmak istemiyorlar. Jonathan’ın arkadaşı da öldükten sonra, sürülerden ayrılan, uçmaya ve özgürlüğüne düşkün martıların geldiği kamp bir süre ayrı bir topluluk gibi uçmayı ve özgürlüğü yaşatmak yerine martı Jonathan’a tapma ayinlerine başlıyorlar. Asıl amacı uçmak olan topluluk bir süre sonra ritüellere ve mitlere kendisini teslim ediyor. Sonunda ise, martı Jon adında birisi, kendisini kanıtlamak için hız dalışı yapan bir martının yanından rahat bir şekilde geçerek kendisini gösteriyor.
Yazar tarafından alegorik anlatım ile kaleme alınan eserde notlar kısmında belirtilen uçmak tabiri insanlar için yaşamak olarak anlaşılması için ifade edilmiş gibi gözüküyor. Nihayetinde bir martıyı martı yapan uçmasıdır. Bu aşamadan sonra tamamen insanlar için önemli mesajlar barındıran eser, martıların yalnızca doymak ve evlerine gitmek için uçtuklarını, özgürlükleri ve tutkuları için uçmak istemediklerinden yakınan ana kahramanı tanıtıyor. Hatta Jonathan, bu sevgisi sebebiyle öncelikle ailesinden baskı görüp ardından ise, bulunduğu topluluktan çıkarılma aşamasına kadar geliyor.
Yine Jonathan çok iyi bir seviyeye gelip sürüsünden kendisini şeytan ya da Tanrı olarak görmeye başlayan insanlar sebebiyle ayrılmak zorunda kalıyor. Bu da aynı insanlarda olduğu gibi, sevdiği işi özgürlüğüne bağlı olarak yaşayıp tutkuyla yapan insanların başarılı olmasından sonra kendilerine insan üstü özellikler atfedilmesine bağlanıyor. Halbuki insanların aynı çalışma ve tutkuyla bunları gerçekleştirebileceklerine de defalarca değinilmesine rağmen, belirli değerler ve gelenekler dahilinde sıradan bir yaşam, insanların da çoğuna daha makul geliyor.
Yazar tarafından sonsöz kısmında belirtilen bir diğer önemli husus ise; başarılı insanların bir süre sonra putlaştırılması akabinde topluluklarda herhangi bir arayış ve çalışma olmamasının olduğu ifade edilebilir. Hatta bu durumun bir süre sonra otoriter rejimler vasıtasıyla insanların özgürlüklerinden güvenlikleri için kolay bir şekilde vazgeçebileceği yönünde uyarılar barındırması da oldukça dikkat çekiyor.
Sonuç olarak eser, basit bir öyküden çok daha fazlası olarak bütün insanların faydalanabileceği önemli mesajlar ihtiva ediyor. Bu yönüyle de kesinlikle okunması gereken eserlerden birisi olduğunu belirtmek gerekiyor.
NOTLAR(*):
Çoğu martı sırf yiyecek bulmak, sahilden ayrılıp tekrar geri dönebilmek için uçar. Bunun dışında bir şey öğrenmek için uğraşmazlar, öğrenmek istedikleri bir şey yoktur. Onlar için uçmanın tek anlamı, karınlarını doyurabilmektir.
Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!
Cennet bir yer, bir mekan değildir, bir zaman dilimi değildir. Cennet öğrenmektir, mükemmelliktir. En iyi hıza ulaştığın an, cennete de ulaşmış olacaksın Jonathan. Ve bu saatte bin mil, bir milyon mil hızla ya da ışık hızıyla uçmak anlamına gelmiyor. Çünkü rakamlar sınırları belirler; iyinin, mükemmelin sınırları yoktur. Mükemmel hıza ulaşmak oğlum, orada olmak demektir.
Eğer ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın. Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.
Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek niye dünyanın en zor işi? Üstelik çok kısa süre bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken.
Gerçek martıları, onların her birinin içindeki güzellikleri görmeye çalışmalı, bunu onların da görmesine yardımcı olmalısın. Sevgiden kastettiğim şey bu benim.
Gözünle gördüklerine sakın inanma. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış.
Dersler yıllar içinde değişti, engin göklerde süzülerek yapılan şiir gibi uçuşlardan, çalışma öncesi ve sonrası Jonathan hakkında kısık sesle yapılan konuşmalara döndü; kumsalda Kutsal Olan’la ilgili anlatılan uzun ezberlere. Hiç kimse uçmuyordu.
İki yüz yıldan kısa süre içinde, neredeyse Jonathan’ın günlük öğretisindeki her öğe, kutsal olduğu ilan edilerek günlük uygulamadan çıkarıldı. Sonradan, karıncadan bile önemsiz olan martıların bunlara erişemeyecekleri söylendi. (Hikayenin Sonu)
Yöneticilerin ve ritüellerin gücü, yavaşça, çok yavaşça istediğimiz gibi yaşama özgürlüğümüzü öldürecektir.
Otorite ve merasimlerle çevrili yirmi birinci yüzyılında, özgürlük boğulmak isteniyor. Görmüyor musunuz? Dünyanız güvenli hale getirilmek isteniyor, özgür değil. (Yazarın Sonsöz Notları)
DEĞERLENDİRME:
Konu: Eser, Martı Jonathan’ın özgür ve tutkuyla uçabilmeyi öğrenmek için sürüsünden uzaklaşmasını, ardından başarılı bir uçucu olmasıyla birlikte sürüsünde doğa üstü görülmesi sebebiyle yine ayrılmak zorunda olduğu anlamlı hikayesini konu ediyor.
Üslup: Yazarın hikaye türüne uygun bir şekilde kullanmış olduğu sade ve yalın anlatım şekli okuyucuyu görsellerle süslenen kitabı takip etme konusunda adeta teşvik ediyor. Olayların kısa ve net cümleler ile ifade edilmesi, verilmek istenen mesajlarda da aynı yöntemin kullanılması eseri oldukça anlaşılır ve etkili hale getirmeyi başarıyor.
Özgünlük: Eserin konusu itibariyle özgün olması beklenmezken, işleniş biçimi olarak martılar aracılığıyla insanların faydalanabileceği bir öykü haline getirilmesi önemli bir özgünlük unsuru olarak dikkat çekiyor. Bu unsurun özellikle özellikle Ezop Masallarında olduğu gibi etkili bir şekilde kullanılması özgünlük kategorisine büyük bir değer katmayı başarıyor.
Karakter: Eserdeki karakter şeması fazla kalabalık olmamakla birlikte ana tema 1 ana karakter ve 2 yardımcı karakterin sözleriyle kuruluyor. Diğer karakterler bölüm bölüm hikayeye etki etmeyen yerlerde bulunuyor. Ancak bu durumun, hikayenin hem daha kolay anlaşılabilmesi hem de kısa bir öyküde fazla karakter ile anlatımın bozulmaması adına olumlu bir unsur olarak belirtilmesi gerekiyor.
Akıcılık: Üslup ve karakter bölümünde ifade edilen hususlar göze alındığında öykünün en önemli unsurlarından olan sürükleyicilik unsurunun bu eserde oldukça başarılı bir şekilde kullanıldığı görülüyor.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8
Üslup: 8
Özgünlük: 8,5
Karakter: 8
Akıcılık: 8
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8.1 puandır. Eserin bütün kategorilerden almış olduğu puanlar uyarınca kesinlikle okunması gerektiğini ve her yaştan kişinin faydalanabileceği önemli bir kült eser olduğunu belirtmek lazım gelmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
MARTI JONATHAN LIVINGSTON
Yazar: Richard Bach
Yayınevi: Epsilon Yayıncılık
Baskı: 13. Baskı – Ağustos 2021
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments