YORUMLARIM:
Yazar Kerem Kına tarafından kaleme alınan eserde, ünlü yazar Stefan Zweig’ın hayatı biyografi türünde anlatılmaktadır.
Avusturya’da zengin bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya gelen yazarın, özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda yaşadığı zorluklar kendisini oldukça zorlasa da en verimli eserlerini meydana getirdiği dönemin savaş dönemi olduğu görülmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere, insanların en fazla geliştikleri zamanların en fazla zorlandıkları zamanlar olduğuna ilişkin çıkarımın da yapılmasına olanak sağlanmaktadır.
Bununla birlikte, Birinci Dünya Savaşı’nda 32 yaşında olan yazarın, hem askerlikten muaf tutulma hikayesi hem de dönem Avrupa’sının savaşa ilişkin romantik yaklaşımından bahsedilerek, adeta savaşa hevesli bir Batı portresi çizilmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nda ise, aynı senaryo gözükmese bile, Almanların fanatiklik seviyesine çıkan ırkçı politikaları dünya sahnesinin en trajik hadiselerinden birisini insanlığa 20. Yy’de yaşatmıştır. Bu dönemi doğrudan hedef kitle mensuplarından birisi olarak tecrübe eden yazarın buna ilişkin düşünce ve görüşlerine de yer verilen eser, 20. Yy’ın ilk yarısındaki Avrupa’nın sosyal ve toplumsal incelemesini yapmak isteyenler için önemli bir kaynak mahiyetindedir.
Zweig tarafından Alıntılar kısmında da görüleceği üzere dikkat çeken enteresan hususlardan birisinin ise, döneminin aydın ya da çağdaş kesimi olarak görülen insanlarının bulundukları zaman dilimindeki en önemli hadiseleri genel olarak kaçırmasıdır. Ülkemizde ve dünyada da bazı olaylar yaşanmadan farkına varılması oldukça zor olan bu durumun bu kesim tarafından fark edilmemesi ise, belki de dünyadaki aydın olarak nitelendirilen kitlenin, yetişme ve hayat görüşünde normal vatandaşın yaşadıklarından uzak kalmanın neticelerinden birisinin tezahür etmesi olduğu şüphe uyandırmaktadır.
Eserde en önemli eksiklerden birisinin ise, yazarın bir biyografi kaleme almasına rağmen olayların anlatımında kaynak gösterme sıklığının çok az olmasından dolayı bazı olaylara ilişkin tepki ve anlatımlarının doğruluğunda şüphe meydana getirdiğini belirtmek gerekmektedir.
Sonuç olarak eserin, içermiş olduğu özdeyiş ve hayat hikayeleri ile başından sonuna kadar özümsenerek okunması gereken eserlerden birisi olduğunu belirtmek gerekmektedir.
ALINTILARIM(*):
Zweig: "Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar."
Zweig: "Korku, cezadan daha berbattır, çünkü ceza bellidir, ağır veya hafif; bilinmeyene, sınırlandırmamışa kıyasla ceza, daha az ürkütür."
İnsan inanabildiği kadar yapar ve yapacaklarının sınırı inandıkları kadardır.
Zweig: "Sadece adayı görmekle İngiltere’yi tanımış olmazsınız. En az bir kez olsun uzaklaşmadıysanız üzerinde yaşadığımız kıtayı da anlayamazsınız."
Hindistan; coğrafyası, mabetleri ile değil tanıştığı insanlar ve yaşadıklarıyla zenginlik katmıştı ona. Yoksulluk içinde yaşayan ülke ona dünyanın sadece Avrupa’dan ibaret olmadığını ifade ediyordu.
Bu dünyada insanlar kimden nefret edeceğine bile karar veremiyordu.
Korku düşünmeyi de sanatın ve düşüncenin izzetini de yerle bir ediyordu.
Belki de… Utançların en büyüğü… İnsanın kendine en yakın bildiği kimselere karşı duyduğu utançtır.
DEĞERLENDİRMELERİM:
Konu: Eserde, ünlü yazar Stefan Zweig’ın hayatı biyografi türünde anlatılmaktadır.
Üslup: Yazarın, özellikle biyografiye konu olan Zweig gibi sade ve yalın bir anlatım ile birtakım özdeyişlerden faydalanması anlatımı oldukça anlaşılır ve akılda kalıcı bir şekilde okuyucuya iletmeyi başarmıştır. Bununla birlikte, eserde anlatılan olaylara ilişkin kaynakçadan çok faydalanılmaması bazı olay ve hadiselerin tam manasıyla (özellikle duygusal ve spesifik detay içeren olaylar hakkında) aynı şekilde yaşandığına ilişkin soru işareti bırakabilmektedir.
Özgünlük: Eser türü itibariyle bu kategoride değerlendirilmeyecektir.
Karakter: Eser türü itibariyle bu kategoride değerlendirilmeyecektir.
Akıcılık: Üslup kısmında belirtilen hususlar dikkate alındığında eserin, türüne rağmen oldukça akıcı bir kitap olduğunu söylemek gerekmektedir. Yine iki savaş dönemini kapsaması sebebiyle sürükleyici sayılabilse de, bazı olayların daha genel geçer anlatılması sebebiyle olabileceğinden daha az sürükleyici olduğunun ise ifade edilmesi gerekmektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8,5
Üslup: 8
Akıcılık: 7,5
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8 puandır. Eser, biyografi kitabı olmasına karşın türüne göre oldukça yüksek bir puan aldığının özellikle belirtilmesi gerekmektedir. Konu edindiği kişinin önemli hayat görüşleri ve tecrübesinin her yaştan okuyucunun faydalanması gereken kitaplardan birisi olduğunu da ifade etmek gerekmektedir.
(*) : Alıntılar başlığındaki bütün kısımlar:
STEFAN ZWEIG – BİLMEK DEĞİL SADECE HAYAL ETMEK İNSANI MUTLU KILAR
Yazar: Kerem Kına
Yayınevi: Destek Yayınları
Baskı: 19. Baskı – Kasım 2022
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments