YORUMLAR:
Şemsettin Sami’nin yeni dönem edebiyatındaki ilk roman olarak bilinen eserinde, Talat ve Fitnat adlı iki gencin birbirine olan aşkından bahsedilmektedir.
Döneme ilişkin birçok sosyolojik gerçeğe de değinilen eserde, kız çocuklarının sürekli evde tutulmasının onların iffet ve namuslarının korunmasından kaynaklandığı da ifade edilerek kısıtlanmalarının gerekçesi ifade edilmektedir. Durum böyle olunca Talat, sevdiği kız olan Fitnat’ı görebilmek için konağa okuma yazma bilen bir kız olarak gelerek onunla tanışmayı başarmıştır. Fitnat’tan dikiş nakış öğrenmesi karşılığında ona da okuma yazma öğreten Talat bir süre kendisini belli etmeden Fitnat ile görüşmesine devam eder. Bir süre sonra, Fitnat’ın Ali Bey isminde aslında sonradan onun babası çıkan bir erkek ile evlendirileceğini öğrenir. Tam o gün kendi kimliğini açıklayarak Fitnat’a duygularından bahseder ancak Fitnat’ı Ali Bey’in evine gönderilmekten alıkoyamaz.
Fitnat yeni evinde uzun süre Ali Bey’e yaklaşamazken aynı zamanda Ali Bey de ona yaklaşamamaktadır. Bir süre sonra kızın başkasını sevdiğini de öğrenir. Bunun üzerine bir gün boynundaki muskayı alıp açtığında Fitnat’ın annesinin vasiyetnamesini okur. Okuduktan sonra, Fitnat’ın aslında kızı olduğunu öğrenerek onun odasına girer ve sevdiği adamla evlenmesi için ona önayak olmak istediğini de söylemek ister. Ancak odasına girdiğinde Fitnat’ın kendisini hançerlediğini görür. Bir süre tedavi gören Fitnat son nefesini verdiği esnada Talat da yanında kadın kıyafetleri ile beklemektedir. Bu acıya dayanamayan Talat ve Ali Bey de kısa bir süre sonra vefat ederler.
Eser, konusu itibariyle yazıldığı döneme göre oldukça özgün içeriklere sahip olmakla birlikte sürükleyici bir olay akışına sahiptir. Bu yönüyle klasik eserlere pek ilgi duymayan okuyucular için iyi bir başlangıç olabilir. Özellikle aşk romanı sevmeyen okuyucular için de okunabilir bir roman olduğunu söylemek gerekmektedir. Çünkü romanda asıl olan duygusal betimlemeler ve romantizm akımından gelen cümleler yerine olay örgüsü esaslı bir anlatım görülmektedir.
Sonuç olarak eser, yazıldığı dönemin toplumsal gerçeklerine dayanmasının yanında önemli de dersler vererek okuyucusunu sürekli eserin içinde tutmayı başaran okunması gereken Türk klasiklerinden birisi olduğunu göstermiştir.
NOTLAR(*):
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat edebiyatımızın ilk romanı olarak bilinir.
Elinizdeki yayın 1873 tarihli, kitap halinde yayımlandığı ilk baskı esas alınarak hazırlanmıştır. (Sunuş Bölüm Notları)
Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz, kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var “Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim” diyerek bizi maymun gibi oynatırlar. Seyir yerlerinden evlerinin kapısına dek arabanın arkasından toz duman içinde götürürler. Ahlak ve adetlerimizi bilmeyen biri, bir kimseyi bu halde görse elbette “delirmiş” diyecek.
DEĞERLENDİRME:
Konu: Talat ve Fitnat adlı iki gencin birbirine olan aşkından ve bu uğurda başlarından geçen hadiseler konu edilmektedir.
Üslup: Yazar, eserinde fazla betimleme kullanmadan romantizm akımının etkilerinden kurtulmuş ve olayları dönemin dilinin sadeleştirilmiş olması dikkate alınarak anlaşılır bir biçimde ifade etmiştir. Ancak kitabın sunuş bölümünde ifade edildiği üzere bu anlaşılırlığın eserin sadeleşmesinden kaynaklandığını belirtmek gerekmektedir. Buna rağmen eski Türkçe ya da Osmanlıca kelimelerin tamamının kesilmediğinin görülmesi de metin akışındaki anlamların bozulmamasını sağlamayı başarmıştır. Bu yönüyle eserin hem anlaşılabilirliğini muhafaza ettiğini hem de çok genel manada bir sadeleştirme olmaması sebebiyle orijinalliğinin fazla bozulmamasının sağlandığını belirtmek gerekmektedir. Bu durum özellikle eski eserlerin sadeleştirilmesinde önemli bir sorun olarak dikkate alındığında oldukça başarılı bir editörlük örneği olarak telakki edilebilir.
Özgünlük: Eserin konusunun basit bir aşk hikâyesinden çıkarılarak genç aşıkların görüşebilmesi için dönemin toplumsal sorunlarına farklı bir yaklaşımla çözüm bulması, eserde okuyucuyu meraklandıran ve sürekli gerçeklerin nasıl ve ne zaman ortaya çıkacağına dair merakını taze tutan bir unsur olarak eklenmiştir. Bu yönüyle eserin türüne ve konusuna göre oldukça özgün bir niteliğe sahip olduğu söylenebilir.
Karakter: Eserdeki iki ana karakterin yanında 3 de yan karakter ile hikayelerin anlatımı gerçekleştirilmiştir. Bunların dışında başka yardımcı karakterler mevcut olsa da verilmek istenen mesajlar ana karakterler aracılığıyla iletilmiştir. Bu da eserin roman olsa da fazla uzun olmadığı göze alındığında karakter şemasının okuyucunun dikkatini dağıtmasına engel olmayı başaran bir etmen olarak dikkat çekmektedir.
Akıcılık: Üslup bölümünde belirtilen hususların bir araya gelmesi neticesinde ve konunun işleniş biçimi uyarınca oldukça sürükleyici bir akış şemasına sahip olan eser, bu kategori bakımından da türüne göre iyi bir seviyede olduğunu göstermektedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 7,5
Üslup: 8
Özgünlük: 8
Karakter: 8
Akıcılık: 8,5
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8 puandır. Değerlendirmeler ve yorumlar kısmında da belirtildiği üzere, türüne ve döneminde kaleme alınan ilk eser olmasına rağmen işlemiş olduğu konusu ve işleyiş biçimi ile hala değerinden bir şey kaybetmeyen klasiklerden birisi olarak söz konusu eserin kesinlikle okunması gereken kitaplardan birisi olduğunu belirtmek gerekmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
TAAŞŞUK-I TALAT VE FİTNAT
Yazar: Şemsettin Sami
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baskı: 8. Basım – 2020 Aralık
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Commenti