YORUMLARIM:
Yazar Paulo Coelho tarafından kaleme alınan eserde, Veronika isimli genç kızın yaşadığı intihar girişimi sonrasında başından geçen olaylar konu edilmektedir.
Hayattan beklentisi kalmayan ve adaletsiz düzene karşı çaresiz hisseden ana karakter, kitabın başında hap ile intihar etmeye teşebbüs eder ancak gözünü açtığında kendisini hastanede bulur. Hastanedeki tavırları akabinde ise bir süre Villete isimli akıl hastanesinde tutulmasına karar verilir.
Hastanede geçirdiği sürede Zedka isimli bir eylemci kadın ile tanışır ve ondan hayata karşı önemli dersler öğrenir. Mari isimli ünlü bir avukat ile de hastanede uzun vakit geçirir ve ondan aldığı hayat dersleri ile de yaşamının kıymetini daha iyi anlamaya başlar.
Ardından Eduard isimli bir büyükelçi oğlu ile tanışarak müziğe olan ilgisini keşfeder. Eduard’tan hoşlanması ile de onunla daha fazla vakit geçirmeye çalışır. Bu süreçte, kendisine intihar girişiminden sonra kalbinde zorlanma olduğu ve 10 günlük ömrünün kaldığı söylenir. Ancak bu iddia Dr. İgor tarafından kendisine verilen bir ilaç ile hayata karşı tutunmak istemesi yönünden kendisine bir tedavi yöntemi olarak tatbik edilmiştir. Bu süre zarfında ölümü uzun uzun düşündükten sonra hayatının değerini fark eder.
Ölümünden önceki günde ise, Eduard’ın girdiği kriz sonrasında kendisine verilen elektrik tedavisini gören Veronika, Dr. İgor’dan kendisini serbest bırakmasını ve son gününü dışarıda geçirmek istediğini söyler. Ancak doktor bu talebini reddedince, Eduard’ın tedavisinden sonra birlikte hastaneden kaçarlar. Hastaneden kaçmaları ile o gün ölmediğini gören Veronika, Dr. İgor’un planına göre yaşadığı her günü bir mucize olarak görmeye ve hayatının kıymetini daha iyi bilmeye başlayacaktır.
Eserde verilen mesajlar özellikle modern toplumda daha da artmakta olan psikolojik vakaların refah ve lüksün artmasına bağlı olarak arttığını göstermektedir. Bununla birlikte, insanların çevresinde gördükleri başarılı insanların, hayat şartları ne kadar iyi olsa da, bir süre sonra kendilerini yetersiz ve etkisiz olarak görmelerine sebep olduğunu da açıkça göstermektedir. En önemli sorunları yaşayan insanların ise, bu kategoride olduğu gözükmektedir. Bu yönüyle toplumsal bir araştırma konusuna da gebe olabilecek bir eser olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
Yazarın ünlü eseri olan Simyacı’daki gibi burada felsefi mesajlar ile birlikte olay örgüsünün harmanlanması, okuyucu için bir solukta okunabilecek bir roman meydana gelmesine vesile olmuştur.
Sonuç olarak eser, içerdiği mesajlar ve konusuyla hem kurgu romanları seven okuyuculara hem de psikolojik romanları seven okuyuculara hitap etmeyi başaran kesinlikle incelenmesi gereken kitaplardan birisidir.
ALINTILARIM(*):
Veronika tanıdığı bir sürü insan başkalarının başına gelen korkunç olaylardan sanki gerçekten üzgünmüş ve yardım etmek istiyormuş gibi söz ederlerdi, ama işin gerçeği, başkalarının acılarından zevk aldıklarıydı; çünkü böylece kendilerinin mutlu ve şanslı olduklarına inanabiliyorlardı.
İnsülin şeker hastalarında kandaki yüksek glikoza karşı kullanılır. Öte yandan, doz normalin çok üstünde tutulursa kandaki glikoz düşüşü bir koma durumu yaratır.
Zedka “İnsanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan bir şey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca”.
Bir toplum, savaş, hiperenflasyon, salgın hastalık ve benzeri ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunda intihar sayısında hafif bir artış görülse de, depresyon, paranoya, psikoz vakalarında belirgin bir düşüş kaydediliyordu. Söz konusu sorun çözümlendiğinde vakalar gene normal düzeye dönüyordu. Dr. İgor’a göre bu şu anlama geliyordu: İnsanlar ancak koşullar buna elverdiğinde delirme lüksüne sahiptiler.
Dr. İgor “İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse, mutsuzlukları da o kadar artıyor”.
Gerçeklik, çoğunluk ne diyorsa odur. İlle de en iyisidir ya da en mantıklısıdır anlamına gelmez bu, toplumun bir bütün olarak isteklerini en yakından karşılayandır.
Mari “Burayı kesini olarak terk etmeye karar versem bile hukuk mesleğine geri dönecek değilim. Kendilerini normal ve önemli sayan, aslında hayattaki tek işlevleri herkesin işini zorlaştırmak olan delilerle vakit harcamayacağım artık”.
Haklı olan kişi en güçlü olandır. Bu durumda bir paradoks söz konusu, en korkak olanlar aynı zamanda en cesurlar, çünkü fikirlerini herkese empoze edebiliyorlar.
Normallik fikir birliğinden başka bir şey değildir. yani, çoğunluk bir şeyin doğru olduğunu düşünür, dolayısıyla o şey doğru - normal- olur.
İlk daktilo 1873 yılında Christopher Sholes tarafından, el yazısının güçlük ve yavaşlığını telafi etmek üzere icat edilmiş. Ama ortaya bir sorun çıkmış hemen; makinede çok hızlı yazıldığında çubuklar birbirine karışıyor, makine de çalışmıyormuş. Bunun üzerine Sholes, Q klavyeyi icat etmiş. Yazı makinelerinin daha yavaş yazmalarını sağlayan klavye! Daktilo ve pc klavyeleri, kullanıcılar daha hızlı değil, daha yavaş yazsınlar diye ayarlanmış.
Dr. İgor “Siz farklı bir insansınız, ama herkes gibi olmak istiyorsunuz. Bu da bana kalırsa ciddi bir hastalıktır. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz, onun için de Villete’te kalmayı yeğlediniz, çünkü burada herkes farklı ve böylece siz kendinizi herkes kadar normal görüyorsunuz”.
Diplomasi, karşındakini beklemede tutma sanatıdır. İlk aşklar belki hiç unutulmaz, ama mutlaka sona erer.
Oysa diplomasi, bekleme sanatı olmanın yanı sıra, koşullar ne olursa olsun, normallik görünümünün mutlaka sürdürülmesi sanatıydı.
Biraz sonra gerekli notları alır, Vitriol’ün bilinen tek tedavisinin ayrıntılarını yazardı: yaşama bilinci. Sonra da hastalar üstünde yaptığı ilk önemli denemede kullandığı ilacı açıklayacaktı: ölüm bilinci.
Dr. İgor, kendini öldürmeyi başaramayanların, girişimlerini er geç tekrarladıklarını, sonunda intiharı gerçekleştirdiklerini de biliyordu.
Böylece Dr. İgor olanlarını yapmıştı. Fenotal adlı bir ilaç kullanarak kalp krizi belirtilerini yapay olarak ortaya çıkarmıştı. Bu ilaç bir hafta boyunca sürekli verilmişti kıza; o da besbelli çok korkmuştu, çünkü ölüm hakkında düşünecek, yaşamını gözden geçirecek vakti olmuştu. Böylece Dr. İgor’un tezine göre (kitabının son bölümü “Ölüm Bilinci Bizi Daha Yoğun Yaşamaya Yöneltir” başlığını taşıyacaktı) kız bünyesindeki tüm Vitriol’ü atmıştı ve büyük bir olasılıkla bir daha intihar girişiminde bulunmayacaktı.
Yaşadığı her yeni günü bir mucize olarak görecekti kız ki, kırılgan yaşamlarımızın her anında başımıza gelebilecek beklenmedik olayları düşünecek olursak, her yeni gün bir mucizedir.
DEĞERLENDİRMELERİM:
Konu: Eserde, Veronika isimli genç kızın yaşadığı intihar girişimi sonrasında başından geçen olaylar konu edilmektedir.
Üslup: Yazarın hem olay bazlı hem de psikolojik öğelerle zenginleştirdiği eserdeki anlatım, verilmek istenen mesajları sade bir şekilde iletmeyi başarmıştır. Bununla birlikte, ağdalı kelimeler kullanılmadan verilmek istenen mesajlar net bir şekilde okuyucuya aksettirilmiştir. Dolayısıyla üslup açısından hem psikolojik hem de kurgusal romanları seven okuyuculara hitap edebilen önemli bir kitap olduğunun belirtilmesi gerekmektedir.
Özgünlük: Eserin işlemiş olduğu konu itibariyle, geçmiş olduğu ortam ve verdiği mesajları aktardığı olay örgüleri dikkate alındığında özgün bir yapıya sahip olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
Karakter: Eserdeki karakter şemasının olması gerektiği yoğunlukta olduğu ve ana karakter yanında 3 yardımcı karakter ile anlatımı zenginleştirdiği görülmektedir. Bununla birlikte yazar, diğer yardımcı karakterlerin aile üyelerini de yeri geldiğinde yan karakter olarak işlemiş ve olay örgüsündeki bağlantıları güçlendirmesinin yanında anlatımı olumlu yönde zenginleştirmeyi başarmıştır.
Akıcılık: Üslup ve diğer unsurlarda sayılan hususlar dikkate alındığında eserin konusu itibariyle sürükleyici bir eser olduğu aşikardır. Bununla birlikte, üslubu sayesinde akıcı bir anlatımının da olduğunun kesinlikle belirtilmesi gerekmektedir. Akıcılık unsurunu olumsuz etkileyen tek unsur olarak bazı felsefi mesajların tekrarlanması olduğu söylenebilir. Ancak bu durum, anlatımı çok etkilememiş ve olay örgüsü ile bu eksik hızlıca giderilmiştir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 8,5
Üslup: 8,5
Özgünlük: 7,5
Karakter: 8,5
Akıcılık: 8
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8.2 puandır. 8 barajını geçmesi ve bütün kategorilerde yüksek puanlar almayı başaran nadide eserlerden birisi olarak kesinlikle incelenmesi gereken kitaplardan birisi olduğunun ifade edilmesi gerekmektedir.
(*) : Alıntılar başlığındaki bütün kısımlar:
VERONİKA ÖLMEK İSTİYOR
Yazar: Paulo Coelho
Yayınevi: Can Yayınları
Baskı: 73. Baskı - Şubat 2023
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments