YORUMLAR:
Gelecek yüzyılda dünyanın ekseninin nasıl değişeceğine ve bu değişimin neler aracılığı ile olacağına değinen eser, yazarlarının siyasi geçmişleri sebebiyle de bu öngörülerde daha ciddiye alınması gereken bir kılavuz niteliği ihtiva ediyor.
Kitabın yazarı, anlatımı genel olarak kısa ve anlaşılabilir tutmakla birlikte vermek istediği mesajları da net olarak okuyucuya iletme başarısını gösteriyor. Eser genel olarak bilgi üzerine ve günümüzdeki teknolojik gelişmeler dikkate alınarak geleceği tahmin etmeye yönelik olsa da, yazarın kimliğine bakıldığında bu tahminlerin basit bir öngörü olmadığı da görülüyor. Kaldı ki, yazarın hem Clinton'un danışmanı olması ve kendisinin de bahsetmiş olduğu gibi Arap Baharı, İran Nükleer Silah çalışmaları ve Çin'in internet kullanımlarına yönelik birçok bilgiyi birinci ağızdan ifade edebiliyor olması ABD'nin orta doğuda ve dünya genelinde gerçekleştirmek istediği planlara da ışık tutuyor. Birçok kişi tarafından komplo teorisi addedilen ya da bilim kurgu olarak varsayılan öngörüler, yazar tarafından gerçekleşmesi kesin ya da şimdiden gerçekleşmiş olaylar olarak gösteriliyor. Yorumların diğer bölümünde ise, kitabın özet olarak alınmış bölümlerinin belirtilen numaraları doğrultusunda kişisel görüşlerimi bulacaksınız.
(11) Kürdistan hedeflerinin Kürtler tarafından değil de ABD tarafından bu kadar istenmesi ve özellikle Suriye, Irak, İran ve Türkiye'deki topraklardan alınarak gerçekleştirilmesi idealini bir kitap daha gözler önüne seriyor. Asıl amacın Kürtler olmadığı da aşikar. Çünkü asıl sorun Kürtler değil, onların üzerinden sergilenen bir terör kulvarı oluşturulup İran ve Türkiye'nin bölgedeki baskınlığının giderilmesi...
(13) Bukovski'nin devrim hakkında kan, vahşet ve acımasızlık görmesinden başka bir şeyin olmadığına dair görüşlerini akla getiren bir metinle yazar, aslında devrimlerin ekseriyetle topluma ya da ülkelere faydası olmadığını ifade ediyor. Ancak devrimlerin desteklenmesine ilişkin birçok politika yürütülmesinin ironik gözükse de aslında hangi emellerle gerçekleştirildiğine ilişkin okuyucuya mesajlar veriyor.
(16) Bununla birlikte her ne kadar Batı devrimlerinin sonrasında demokrasinin oturması nedeniyle olumlu netice elde edildiği ifade edilse de, Fransız ihtilali ve daha birçok ülkedeki ihtilallerden de görüleceği üzere binlerce insanın kanı yine dökülmüştür. Dolayısıyla yazarın ve Henry Kissinger'ın gerçekleştirdiği biraz da taraflı olarak gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilmesi planlanan devrimlere karşı güzelleme yapılması beklenen bir değerlendirmedir. Bu tarz eylemleri oluşturan kesimlerin bu konularda kamuoyu oluşturma istekleri açıkça fark edilmektedir. Yukarıdaki paragrafta bahsedilmeye çalışılan ironi açıkça değerlendirme yapılan metnin içeriğinde görülmektedir.
(20) Yazar, adeta gelişmekte olan ülkeler ve diğer dünya ülkelerine karşı yeni çağda artık darbelerin nasıl gerçekleştirileceğinin yöntemini ilan etmiştir. Bu yüzden günümüzde sosyal medya kullanırken bilgilerin hemen kaynağına inanmak gibi fahiş hatalardan kaçınmanın gerekliliğini tekrar idrak etmek gerekmektedir.
(21) Nikola Tesla'nın biyografisinde iddia edilen birtakım robot ve yeni tür dijital silahların Irak ve Afganistan'da kullanıldığına dair bir ikrar da kitabın yazarından geliyor. Bu harekatların birçok alanında ABD'nin bölgeye hiçbir uluslararası kurum ve kuruluşları kabul etmemesi de bu tarz silahların denenmesini temin edebilmek amacını taşıyormuş gibi gözüküyor.
(22) Nietsche'nin üst insan tasarılarının sonuçlarına ulaşılmasına az kalındığına ilişkin düşünceleri güçlendiren ifadeler ile yazar artık günümüzdeki insan mefhumunun bir değişime maruz kalması gerektiğini ifade ediyor. Burada ise, özellikle yapay zekanın dikkat çekici şekilde geliştirilmesinin hükümet programlarınca da daha fazla teşvik edildiğine değinmek gerekiyor.
Sonuç olarak, dünyayı 21. Yüzyılda daha büyük imkanlar içinde imkansızlıkların da karşılayabileceği bir plan olduğunu ifade etmek gerekiyor. Teknolojinin gelişmesi ile birçok zamanda olduğu gibi bir süre sonra kendini ve diğer insanları imha etme aşamasına gelen insanoğlu, tekrar bu sonuçla karşılaşmamak için eskisinden daha bilinçli olması gerekiyor. Bu aşamada değişen siyasi konjonktür sebebiyle ülkemizin eskisinden daha etkili bir biçimde dünya siyasetinde daha güçlü konumlarda olmasının gerekliliği de gözler önüne seriliyor.
NOTLAR (*):
1. 2012'de bir robot laboratuvarında çalışan bir ekip nihayet düşünce gücü ile kendisinden kilometrelerce uzaklıktaki bir robotu kullanabileceğini göstermiştir.
2. Kenyalı mucit Anthony Mutua 2012 Nairobi bilin fuarında basınç uygulandığında elektrik üreten son derece ince kristal çipler sergilemiştir. Çipi bir tenis ayakkabının tabanına yerleştiren Mutua, kişinin sadece yürümekle cep telefonunu şarj edebileceğini göstermiştir.
3. Cep telefonları ile yakın zamanda MR ve birçok tanı koyma yetkisine sahip olacağı da yeni çağ ile gelecek haberler arasında belirtmiştir. Hatta günlük hayatta sağlık için birçok yönden takip sağlayabilecek ve tavsiyeler sunabilecek bu uygulamalar şimdiden hayatımıza adapte olmaya başladı.
4. ABD Gıda ve İlaç Dairesi FDA ilk elektronik hapı 2012 yılında onayladı. Hapın vücuda alınması ile hapın içerisindeki bir çip kişinin metabolizması ve birçok hastalığı ile ilgili bilgi verebiliyor. Aynı zamanda neler yediğini kalp atışlarını ve daha birçok verisini toplayabiliyor.
5. Teknik toplulukta Hacker ifadesi çabucak ve kendiliğinden bir havada yeni bir şey geliştiren kişi anlamına gelir; ancak günlük dilde sistemlere yetkisiz giriş yapan kişi anlamında kullanılmaktadır.
6. Rusya liberal muhalefet partilerinin hayal kırıklığına uğrattığı bir gayrimenkul avukatı olan Navalny, büyük Rus şirketlerindeki yolsuzlukları açığa vuran bir blog açarak işe başladı; ilk başlarda işletmelerden küçük hissedar haklarını öne sürerek onları enformasyon paylaşmaya teşvik etti. Sonradan destekçilerini aynı şekilde davranmaya çağırarak, başarılı bir şekilde kitle kaynaklı bir yaklaşım benimsedi. Blogu büyüyerek, sonunda ziyaretçilerin işletim masraflarına katılmak için PayPal üzerinden bağışta bulundukları dört dörtlük bir sırları açığa vurma platformuna dönüştü. Bir de 2010 yılındaki petrol anlaşmaları ile ilgili 4 milyar dolarlık yolsuzluğu ifşa edince blog çok ünlü oldu. 2011 sonunda Navalny'nin halkın gözündeki statüsü onu seçim öncesi protesto eylemlerinin merkezine oturttu ve Vladimir Putin'in Birleşik Rusya Partisi için kullandığı takma ad olan Dolandırıcılar ve Hırsızlar Partisi ismi hızla yayıldı. Navalny'nin bu bloğu geliştirmesindeki asıl başarısı belirli bir süre neleri ve kimden sızdırması ve hangi alanlardan uzak durması gerektiğini iyi bildiğinden, yolsuzluk karşıtı bir eylemci olarak çizgiyi aşmadan hareket etmenin yolunu bulmuştur. Böylece bir yandan yolsuzlukla mücadele etmeye devam ederken bir yandan da kendisini ciddi ölçüde tehlikeye atacak hassas alanlardan uzak durmaktadır.
7. Yeni Dijital çağda baskıcı ülkeler birçok yönden dijital çağın getirdiklerini otoriter bir düzen tesis etmek için kullanılabilir. Bunlara örnek olarak şüphelenilen kişilerin telefonlarından bilgilerin çekilmesi, banka hesaplarının dondurulması, kredilerin durdurulması ve araba kiralamasına kadar birçok işlemi bloke etmek için kullanabilirler. Bir diğer yandan bazı ülkelerde ise, başlangıç önlemi olarak sosyal medya kullanıcılarının hesap açarken TC kimlik numaralarını girme zorunluluğu da görülebilir.
8. 2012 Nisan ayında Google Gözlük Projesi adını verdiği kendi AG prototipini açıkladı. Bu kısaca video kaydı ve fotoğraf çekme gibi birçok işleve sahip olan akıllı gözlüktür. Bu tarz cihazların hükümetler tarafından kişileri tespit etmek ve yakalamak için kullanılması durumunda ayrıca bunları kullanan kişiler tarafından kendi aralarında kaçma sinyalleri kullanılabilmesi de mümkündür. ( 2 vuruş dikkat, 3 vuruş kaç gibi.)
9. Çin internetinde Çin siyasi liderleriyle ilgili yüz kızartıcı bilgiler, Tibet eylemleri ve Dalai Lama ya da insan hakları, politik reformlar veya egemenlik konularıyla ilgili içerik bulamazsınız. Bu konularda en ünlü Batı medya organları dahi sansürle karşılaşabilirler. Bloomberg News'un o zamanki başkanı 2012 Haziran'ında Xi Jinping'in muazzam aile servetini açıklayınca kanalın gerek İngilizce gerek Çin dilindeki yayınları engellenmiştir. Bundan 4 ay sonra The NYT dönemin başbakanı Wan Jiabao hakkında benzer bir haber yayınlayınca aynı kaderi paylaşmıştır.
10. Türkiye ise, halkın internet özgürlüğü taleplerine yanıt veren bir tavır sergilemiş ama yine de online sansür politikaları hatırı sayılır bir perdelemeyi sürdürmüştür. Türkiye ile batılı ülkeler arasındaki önemli fark, Türkiye'de tamamen filtresiz bir bağlantı kurmanın olanaksız olmasıdır. Yetkililer ülkenin kurucusu M. Kemal Atatürk'e hakaret ettiğini ileri sürdükleri videoları yayından kaldırmayı kabul etmediği için Youtube'a engelleme koymuşlardır. Kaldı ki, bunu sadece Türkiye'de değil bütün dünyada engellemesini istemişlerdir. (Burada şahsen belirtmek gerekir ki, Türk Hükümeti yapması gerekeni gerçekleştirmiştir. Ayrıca, internet sansüründen dem vuran batının filtre uygulamasına gerek kalmadan birçok haberi online ortama dahi aktarılmasına izin verilmediği bilinmektedir. İnternet dünyası kendi ellerinde olduğundan herhangi bir paylaşımın kontrolü de yayına girmeden çok daha rahat şekilde gerçekleştirilebilmektedir.) Bununla birlikte 2011 yılında hükümet ülke çapında 4 kademeli bir sansür sistemi öngören yeni bir internet filtreleme yöntemi uygulayacağını açıklamıştır. Ancak sonradan birtakım sosyal medya baskısı neticesinde bu plan çocuk ve aile paketi olarak iki şekilde getirilmiştir.
11. İran, Türkiye, Suriye ve Irak'taki Kürt nüfus en yoğun bulundukları dört ülke bir tür sanal bağımsızlık yolunu açmaya yönelik Kürt Web'ini oluşturabilir. Irak Kürdistan'ı şu anda yarı özerk bir statüde, dolayısıyla bunun ilk çabaları burada başlayabilir. Kürtler yeni bir alan adı tescil ederek ve sunucularını tarafsız ya da kendilerini destekleyen bir ülkeye yerleştirerek Kürdistan'ı temsil eden "krd" ile bir üst düzey alan kurabilirler. Bunun üzerine Kürtler ya da onlara sempati duyan mühendisler yalnız Kürt davasını desteklemekle kalmayan, aynı zamanda onu fiilen kolaylaştıran uygulamalar, veri tabanları ve diğer online destinasyonlar inşa edebilirler.
12. 2012 Haziran ayındaki Stuxnet solucanının yerleştirilmesinin arkasında beklendiği gibi bir değil, iki hükümetin birden bulunduğu ortaya çıktı. Obama yönetiminin ismi açıklanmayan yetkilileri NYT muhabiri David E Sanger'e, Stuxnet'in İran'ın şüphe uyandıran nükleer silah programını durdurmak ve engellemek amacıyla düzenlenmiş bir ABD-İsrail ortak projesi olduğunu açıkladılar. Eski İsrail istihbarat şefi Meir Dagan'un bu işbirliğiyle ilgili sorularımıza verdiği yanıt şöyleydi "Sahiden size söyleyeceğimi mi sanıyorsunuz?" . Bu planın Başkan Bush zamanında tasarlandığı Obama zamanında da hızlandırıldığı günümüzde bilinen bir gerçek.
13. Bir devrim, iktidarın yeni oyuncuların eline geçmesi ve kamuoyunda iyimserliğin doruk noktasına varmasıyla, başarıyla bitse bile, çok az yeni hükümet halkın beklenti ve özlemlerini tam anlamıyla karşılayabilir. Libya ve Tunus'ta aktivistlerle ve bakanlarla yaptığımız görüşmeler sırasında bunu doğrudan gördük. İki kesim de tatmin olmamıştı ya da tam anlamıyla takdir edildiği duygusu taşımıyordu. Mısır devrimi sonrasında askeri yönetimin, Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyinin Mübarek'in devrilmesinden sonra ülkeyi yönetme biçiminden memnun olmayan o kadar çok insan vardı ki, ilk ayaklanmanın merkezi Tahrir meydanını sonradan birkaç kez yine işgal ettiler.
14. Mobil cihazlar ve internet, isyan ve kitle protestosunun bir unsuru haline gelir gelmez, rejimler hemen stratejilerine el attılar: ağları kapattılar. İlk başlarda bu taktik bazı hükümetlerde işe yarıyor gibi göründü; özellikle de İran rejiminin, 2009 seçim sonrası protestoları sırasında interneti neredeyse tamamen kapatması muhalefet hareketinin büyümesini önlemede bir hayli etkili oldu. Mısır CB Hüsnü Mübarek kendisine yönelik sanal bastırma girişiminin iki yıla kalmadan Tahrir Meydanındaki devrimci kışkırtmaya son verebileceğini inanmak için bir nedene sahipti ama onun interneti ve telefon ağlarını tamamen kesmesi neticesinde halk bir anda sokağa dökülerek protestoları güçlendirdi.
15. Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong "İnternet iç döküp rahatlamak için iyi ama aynı zamanda yeni yangınlar çıkartmak için de kullanılabilir. Gelecekte karşılaşacağımız tehlike şu: Bir şeye karşı olmak, bir şeyden yana olmaya göre daha kolay olacak. Gençler her yerde hep havalı bir şeylerin parçası olmayı arzu ediyor. Otoriteye karşı olma sosyal deneyimi gençlerin artık bir plana gerek duymamasıdır. En küçük bir olayın büyüyerek, muhalefet grupları tarafından istismar edilecek bir sürü online faaliyete dönüşmesi son derece kolaylaşmıştır." demiştir.
16. Henry Kissinger " Devrimler tarihi kızgınlıkların bir potaya akarak patlama noktasına varması, ardından da mevcut yapıyı silip atmasıdır. Sonrası ya kaos ya da otoritenin yeniden sağlanmasıdır.; bunun derecesi, önceki otoritenin yıkım düzeyiyle ters orantılı olarak değişir. Otorite ne kadar çok yıkılırsa, yerine gelen otorite o kadar mutlak olur. Doğu Avrupa'da devrimler başarıya ulaştı, çünkü diktatörlük deneyimi çok ağırdı ve hiçbir zaman demokrasiyi yaşamadılarsa da, Batılı olmak, demokratik geleneğin bir parçası olmak gibi bir geçmişe sahip bulunuyorlardı." demiştir.
17. İç terörizmle uğraşan ve kurumları zayıf bir ülke olan Nijerya, online dolandırıcılıkta dünya lideridir.
18. Dünya nüfusunun yaklaşık %52'si 30 yaşın altında ve büyük çoğunluğu da hukuk egemenliğinin güvenilirliğinden yoksun ve ekonomik fırsatların sınırlı olduğu yerlerde yaşıyor.
19. İnsanların aşırılıkçı gruplara katılmasının nedeni karmaşık; daha çok bir destek ağı yokluğu, bir gruba ait olma arzusu, isyan, korunma arayışı ya da tehlike ve macera hevesi gibi etmenler ağır basıyor.
20. Önümüzdeki 10 yıllarda dünyanın ilk akıllı ayaklanmasına tanık olacağız. Aslında hükümete kafa tutmak için silah ve insan gücü gerekir ama bu isyancılar teknolojilerle ve yeni bir yaklaşım dayatan önceliklerle silahlanmış olacak. Başlattıkları harekatı ilan etmeden önce, devletin savunmasının asıl belkemiğini onun oluşturduğunu bildikleri için, hükümetin iletişim ağını hedef alabilirler. Kendilerine sempati duyan hükümetlere gizlice ulaşarak, bu ağı içeriden ve dışarıdan çökertmek için solucan, virüs, biyometrik enformasyon gibi gerekli teknik ögeleri temin etmeye çalışabilirler. İletişim altyapısına indirilecek dijital bir darbe hükümeti savunmasız bırakır ve isyancılar saldırılarına imzalarını atmadıkça hükümet bunun nereden geldiğini, arkasında kim olduğunu merak eder durur. İsyancılar ortalığı daha da karıştırmak için saldırıların kaynağına ilişkin olarak, devletin dış düşmanlarından birini işaret ederek sahte ipuçları bırakabilirler. Devlet online ortama yeniden giriş sağlamaya çalışırken, isyancılar bu kez devletin internetine sızarak ve kimlik kafesleyerek (ağı aldatarak istilacıları yasal kullanıcılar gibi göstermek) ağ süreçlerini daha da yanlış yöne saptırmak ve engellemek amacıyla bir darbe daha vurabilirler. Son olarak isyancılar, ülkenin elektrik şebekesi gibi daha somut hedeflere yönelebilirler; bu halkın yakınma ve suçlamalarının doğru olmasa da hükümeti hedef almasını sağlayacak bir manevradır. Böylece akıllı başkaldırı hareketi 3 dijital darbe ile tek bri el ateş etmeden bir ayaklanmanın farkında bile olmayan bir hükümete karşı kitleleri harekete geçirmek için eşsiz bir konum elde etmiş olur. Bu noktada isyancılar askeri taarruza geçip ikinci bir cephe yani fiziksel cephe açmaya çalışabilirler.
21. Askerlerimizin Irak ve Afganistan'da kullandığı yer robotları olağanüstü bir teknolojiye sahip, ancak asiler onlara kaplan tuzakları kurabileceklerini fark ettiler. Ayrıca robotların yukarı tırmanamayacağı uygun açıyı da hesapladılar.
22. Gelecekte bilgisayarlar ve insanlar görevleri, herkesin neyi iyi yaptığına bakarak dağıtacak. Akıl yürütürken, iç sezilerimizde ve nüansları ayırt etmek için insan aklını kullanacağız; sonsuz bellek oluşturmak, sonsuz hızda işlem yapmak ve insan biyolojisinin kısıtladığı hareketler için pc gücüne kavuşacağız.
23. İnsanlar ve devletler daha fazla kontrollerinde olan dünyayı tercih edecekler ve bu gerilim internet var olduğu sürece devam edecek. Bir de devletler iki dış politika ve iki iç politika birden yürütmek zorunda kalacaklar-biri sanal biri de fiziki dünyaya yönelik- ancak bu politikalar birbiriyle çelişen bir görünüm verebilir.
DEĞERLENDİRMELER
Konu: 21. Yüzyılın yönetim dinamiklerinin ve dünya güçlerinin temel dayanaklarının neler olacağının işlendiği eser, konusu ile önümüzdeki yüzyılın kılavuzu niteliğindedir.
Üslup: Yazarın üslubu eserin net ifadeler ile yalın bir şekilde bütün okuyucular için kolay anlaşılabilir hale getirilmesini temin etmiştir. Bunun sayesinde teknik ve siyasi mefhumlardan arındırılan eser, herkese hitap edebilecek niteliktedir.
Özgünlük: Konusu itibariyle özgün olması beklenemeyen eserin içinde bahsedilen teknolojik gelişmelere ilişkin öngörüler ise, esere belirli yönlerden özgünlük unsurunu kazandırmayı başarmıştır.
Karakter: Eserin niteliği sebebiyle bu kategoride değerlendirme yapılmayacaktır.
Akıcılık: Üslup kısmında bahsedilen unsurlar incelendiğinde, yazarın hem kurgusal bir anlatımla okuyuculara roman hissiyatı veren sürükleyiciliği hem de dünya hayatına ilişkin önemli öngörülerinin bulunduğu eser, bu kategori yönünden oldukça tatmin edici mahiyettedir.
Genel: Yukarıda belirtilen kategoriler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmeden
Konu: 9
Üslup: 8,5
Özgünlük: 7
Akıcılık: 8,5
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 8,25 puandır. Bu yönüyle de önümüzdeki yüzyılda nelerle karşılaşabileceğimizi merak eden bütün bireylerin kitaplıklarında bulunması gereken mühim bir kaynak olduğunu belirtmek gerekmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
YENİ DİJİTAL ÇAĞ
Yazarlar: Eric Schmidt & Jared Cohen
Yayınevi: Optimist Yayınları
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments