YORUMLAR:
Yazar Sabahattin Ali’nin 13 hikayesinin bulunduğu eser, yazıldığı dönemdeki Türkiye’nin hem kültürel hem ekonomik hem de sosyolojik durumuna ilişkin önemli bilgiler içermektedir.
Kültürel anlamda ülkemizin geçtiği merhalelerin daha net anlaşılması açısından her öykünün sonunda tarih olarak yer alan 1930lu yıllara dikkat edildiğinde yeni kurulmuş ve yokluklar içinde meydana gelmiş ülkenin dinamiklerinde hala dini ve geleneksel birçok anlayışın yerini muhafaza ettiği görülmektedir.
Böyle olunca, kadınların taşralarda özellikle erkeklerin eğlendirilmesi ve onların bakımı için görülmesinden sıkça bahsedilmektedir. Diğer taraftan erkeklerin de asli görevinin evin geçimini sağlama ve daha çok fizik gücüne dayalı işlerde çalışma gerekliliği olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Özellikle kitap okuyan ve entelektüel gelişimlere kafa yoran insanlara, kas gücüyle fiziksel emek ortaya koyan insanlara nazaran toplumda daha az ehemmiyet verildiği gözlemlenebilmektedir.
Bununla birlikte, ekonomik olarak yoksulluğun ciddi seviyede olduğu temel gıda ve ısınma giderlerinde dahi zorluk çeken halkımızın o günlerini tekrar hatırlamak isteyenler için de gerçek anlamda önemli bir hafıza kitabı olarak değerlendirilebilir. Yazarın birçok eserinde ülkenin gerçeklerine net bir şekilde değinmesi bu eserde de kendisini göstermektedir.
Sosyolojik açıdan incelendiğinde, eserde görülen birçok karakterin yaşadığı dönemin ekonomik ve kültürel dinamikleri içinde günümüzde eski toprak olarak nitelendirilen büyüklerimizin genç kuşaklara farklı ve mantıksız gelen davranış ile düşüncelerinin sebeplerinin daha iyi tetkik edilmesi bakımından çok önemli dersler bulunmaktadır. Geleneklere ve bir yandan da dini vecibelere bağlı olarak yaşayan bir toplumun günümüzdeki evrensel toplum kavramına dönüşmesi de bütün dünya ülkelerinde karşılaşılan bir gerçek olarak daha net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Dünya savaşlarından önce toplumlar arasındaki farkların birçok etmeni mevcutken günümüzdeki ortak iletişim araçları ve medya araçları ile birçok gelişmiş ülke ve gelişmekte olan ülke insanlarının dini, kültürü ne olursa olsun çoğu açıdan ortak hayatlar yaşadığı gerçeği de çok daha açık bir şekilde belirtilmektedir. Bu durum evrensel bir toplum yapısı olması bakımından ilk safhada müspet bir durum olarak gözükse de, esasında birçok ülkenin milli ve kültürel kimliğinin kaybolmasını amaçlamaktadır.
Sonuç olarak yazarın durum hikayelerinden meydana gelen eserinde, toplumsal mesajlara fazla yer verilmese de dönemin gerçeklerinin ve insanların düşünce sistemlerinin günlük olaylar çerçevesinde anlaşılması yönünden incelenmesi gereken eserlerden birisi olduğunu belirtmek gerekmektedir.
NOTLAR(*):
Aptal mıdır nedir? Boyuna kitap okuyup düşünür. Biz de çok okuduk ama faydası olmadı. Neyine kibirlenir acaba? (Çaydanlık Hikayesinden)
Kendi kendime: “Ne yapabilirdim? Elimden ne gelirdi? Ben kimim ki?” diyor, fakat yine kendim: “Hiç olmazsa kaçmazdın… Hiç olmazsa dinlerdin. Kim olursan ol… Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şey vardır… Hiç olmazsa bir tek sözü…” (Isıtmak İçin Hikayesinden)
On beş günlük ömrü on beş seneye sığdıramazsın da, on beş senelik ömrü on beş günde yaşayıverirsin!
Güzel bir manzara için bir günlük itiyadımı değiştirmek, bir gecelik rahatımı feda etmek, bana kaybedilmiş bir alışveriş gibi gelirken, bir kuru selamın arkasından başını alıp giden Yusuf’u ve onun, içinde kim bilir ne dünyalar yaşayan, saçsız başını düşünüyordum. Dört elle sarıldığımız birçok kıymetlerin; uğrunda, sahici bir insan gibi kalbimiz ve kafamızla yaşamayı feda ettiğimiz binlerce sözde mühim şeylerin ne kadar kolay fırlatılıp atılabileceğini bana öğreten Yusuf! Benden de sana selam olsun… (Selam Hikayesinden)
DEĞERLENDİRME:
Konu: Eser, 1930lu yılların Türkiye’sinden bahseden 13 durum hikayesinin yer aldığı bir öykü kitabıdır.
Üslup: Sabahattin Ali’nin özellikle romanlarda ortaya çıkan psikolojik tahlillerinin hikayelerinde yer almadığı görülmektedir. Ancak hikayeleri romanlardan ayıran başlıca unsurlardan birisinin de bu detay olduğunu belirtmek gerekmektedir. Bununla birlikte, bu eserinde özellikle gündelik konular gayet yalın ve net bir biçem ile okuyuculara iletilerek bir dönem hikaye derlemesi tertip edilmiştir. Hikaye tiplerinin işlediği günlük meseleler genelde sürükleyici olmasa da okuyucusunu daha çok günlük hayatın sorunları ve zorluk içinde yaşayan insanların durumunu dışarıdan teneffüs edebilme imkanı sunması bakımından etkilemeyi başarmaktadır.
Özgünlük: Eser niteliği ve işlediği konular itibariyle özgün olarak değerlendirilmekten uzaktır.
Karakter: Hikayelerdeki karakter şemaları en fazla 2 ana karakter ve 3 yardımcı karakterden meydana gelmektedir. Bu yönüyle türünden beklenen sunulmuştur. Ayrıca karakterlerin iç dünyalarına pek değinilmediği için başlarından geçen olaylar daha fazla dikkat çekmektedir. Bu durum karakterleri günlük hayatımızda canlandırmayı kolaylaştırmakta ve yazarın dikkat çekmek istediği birtakım toplumsal sorunları da gözler önüne sermede eseri daha etkili kılmayı başarmıştır.
Akıcılık: Üslup bölümünde de ifade edildiği gibi eser, sürükleyicilik bakımından birçok okuyucuyu etkilemeyebilir. Ancak yazarın amacı da sürükleyici hikayeler yazmak yerine toplumun portresini halkın zihnine girmeden dışarıdan sirayet ettirmek olarak gözükmektedir. Bu yönüyle hikayeler, günlük hayatta karşılaşılabilecek ortalama bir insanın yaşadıklarını işlediğinden her okuyucunun bildiği, dolayısıyla onları pek de heyecanlandırmayacak ögeler ihtiva etmektedir. Bununla birlikte, hikayelerin kısa olması ve yazarın sade üslubu, hikayelerin kolay okunmasını sağlayan olumlu bir etmen olarak ifade edilmelidir.
Genel: Yukarıda belirtilen kriterler uyarınca 10 üzerinden gerçekleştirilen değerlendirmede:
Konu: 7,5
Üslup: 7,5
Özgünlük: 4
Karakter: 8
Akıcılık: 7
puanlarını alan eserin genel ortalaması ise, 6,8 puandır. Almış olduğu puan ve hikaye türleri incelendiğinde, dönemsel gözlem yapmak isteyen ve ülkenin ilk yıllarına ilişkin memleket portrelerine meraklı olan okuyucular için kesinlikle incelenmesi gereken bir eser olduğunu belirtmek gerekmektedir.
(*) : Notlar başlığındaki bütün kısımlar:
YENİ DÜNYA
Yazar: Sabahattin Ali
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Baskı: 4. Baskı – Temmuz 2021
kapakta kullanılan fotoğraftaki kitaptan alıntı olarak kullanılmıştır.
Comments